Tarih: 21 Aralık 2020 Pazartesi 13:59

Mersin için en uygun ulaşım neyse onun fizibilitesinin yapılıp uygulanması gerektiğini ifade eden Gültak , “Ortada dönen bir video var. Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu Meclis toplantısında bir konuşmamız var ki bize orada gündem dışı birkaç laf atıldığı için mecburen cevaplar verdik.  ‘Sen metrodan ne anlarsın ki gibi’ cümleler oldu. Biz ‘Mersin metro projesine karşıyız’ dedik. Daha sonra ‘kamuoyunda Gültak teknoloji karşıtı, metro gibi güvenilir ulaşım araçlarına karşı’ gibi bir öngörü yaymaya başladılar. Bunun karşılığında ben 3 gün sonra şunu söyledim. Metronun kendisine karşı olmak komikliktir. Uçağa binmemek ya da gemiye karşı olmak gibi bir şey. İkisinin arasında fark var. Ben metronun konforlu, güvenilir, güzel bir toplu taşıma sistemi olmasına karşı değilim. Ben Mersin metro ulaşım sistemine karşıyım. Ama siz benim konuşmalarımdan lafları cımbızla çekip birleştirerek farklı bir algı yaratmaya çalışıyorsunuz. Bu ne ahlaki ne de etiktir. Avukatım bununla ilgili suç duyurusunda bulundu” şeklinde konuştu.

“METRONUN YAPILMASI İÇİN 32.000’İN ÜZERİNE ÇIKILMASI GEREK”

Mersin’in metro projesine neden karşı olduğunu elindeki verilerle açıklayan Gültak, “Size bazı rakamlar vereceğim. Bu rakamlar bizim çalıştığımız rakamlar değil, dünya çapında çalışmaların sonunda elde edilmiş rakamlar. Siz eğer tek yön saat 92 kişi taşıyorsanız minibüsle, 92-225 kişi taşıyorsanız midibüsle, 225-6.400 arası otobüsle, 6400-12800 arası otobüs özel yolu ile, 12.800-18.000 arası tramvayla, 18.000-32.000 arası hafif raylı sistem, 32.000-50.000 arası kişi taşıyorsanız metrobüs ya da metro ile şehrinizin ulaşım sorununu çözüyorsunuz. Şimdi elimizde Mersin Büyükşehir Belediyesinin Ulaşım Master Planı Projeksiyonu isimli bir kitapçık var. Bu 2016 yılında önceki belediye başkanımız tarafından yapılmış ve mecliste kabul edilmiş bir kitapçıktır. Şuanda da Büyükşehrimizin  master planı projeksiyonu bu. Yani kim gelirse gelsin bunu kabul etmek zorunda. Bu projeksiyon hazırlanırken dışarıdan destekler alınmış ve destekler sonucunda çalışmalar yapılmış. Sabah kaç kişi, öğlen kaç kişi, akşam kaç kişi toplu taşıma araçlarını kullanıyor gibi sorular sorulmuş ve çalışmaların sonunda bu rapor çıkmış. 2020-2030 yılının projeksiyonu bu Büyükşehir Belediyesinin yaptığı. Rakamlara baktığımızda tek yön saat 14.134-18.574 arası yaklaşık tahmini bir rapor var. Bu veri bizim ulaşım master projemize girmiş durumda. Siz eğer şehrinizde metro ile ulaşım sorununu çözmek istiyorsanız uluslararası çalışmalara göre 32.000-50.000 tek yön saat olacak şekilde yolcu taşımanız gerekiyor. Büyükşehir master projesi ise en fazla 18.000’e ulaşırız diyor. Metronun yapılması için 32.000’in üzerine çıkılması gerek oysa 2030’da bile bu rakama ulaşılamıyor” dedi.

“METRO PROJESİ YAPMANIN SEVABI DA GÜNAHI DA UYGULAYICISINA AİT”

Üzerlerinde farklı bir algı yaratıldığını ifade eden Gültak, Bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yatırım programına katıldıklarının doğru olduğunu söyleyerek, “Siz zaten bir şehirde metro yapıyorsanız bunu Ulaştırma Bakanlığı’na sunmak zorundasınız. Bunlar yasal süreç. Yani bunları yapmak için yasal bir prosedür devam ediyor, prosedür devam ettikten sonra metro projesini yapmanın sevabı da günahı da uygulayıcısına ait. Size rakamlar verdim. Dünya literatürüne ve kendi yaptığımız projeksiyona baktığımızda rakamlar çok çok aşağıda kalıyor. Peki toplu taşıma dediğimizde akla sadece metro mu geliyor? Hayır. Hafif raylı sistem, tramvay, metrobüs gibi insanları bir yerden bir yere taşıyacak birçok araç var. Mersin’de bir ulaşım sorunu var doğru ama bu sorunu en doğruyla çözmemiz gerekiyor. Yani şehrin kaderini ipotek altına almayacak, çok daha hızlı, konforlu ve çok daha ucuza mal olacak en doğru seçeneği bulmamız gerek” ifadelerini kullandı.

‘Ulaştırma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı makamı Büyükşehir Belediyesinin projesini bu uluslararası kriterlere göre tasdik etmiş olamaz mı’ sorusuna karşılık Adana metro projesinden bahseden Gültak, “Hayır, zaten veriler burada. Sen yapacağım diyorsan sevabı da günahı da sana ait. Bunun en güzel örneği Adana. CHP’li milletvekilleri bu kamburu üzerimizden alın diyorlar. Neden kambur peki? 535 milyon dolara mal oldu diyorlar ve bu metroyu Adana’da günlük 33.000 kişi kullanıyor. Günlük, saat değil bakın. Dolayısıyla sadece işletme giderlerini zorla karşılıyor. Peki o zaman yatırım maliyeti nasıl çıkacak? 14 yıldır ödüyorlar yine CHP milletvekillerinin söylemi üzerine söylüyorum şuan bile 1.3 milyar TL borçları var ki bu rakam dolar üzerinden olduğu için değişebilir.  Hala borç ödemek zorundalar. Adana Belediyesi’nin bütçesinin yüzde 40’ı bu kambura harcanıyor” dedi.

“MALİYETİ KARŞILAYAMAYIZ”

Mersin’in Metro projesine karşı olduklarının altını çizen Gültak, toplu taşıma denilince akla sadece metronun gelmediğini ve çalışılarak Mersin için en doğru toplu taşıma sisteminin bulunacağını kaydetti. Konuyla ilgili  bir heyetin toplanarak rakamların tekrar çalışılması gerektiğine dikkat çeken Gültak şu şekilde konuştu: “ Gelelim Ulaştırma Bakanlığı’ndan aldığım son verilere;  Büyükşehir Belediye Başkanı 13.3 km yerin altına ineceğim diyor, bunun 5 küsur km’sini TBM’le, diğer kısmını ise açma kapamayla yapacağım diyor. Ulaştırma Bakanlığı’ndan son ihalelerden alınan rakamlara göre yapım maliyeti sinyalizasyon ve her şey dahil km’si 50 milyon Euro’dur. Mersin’in altı kum, deniz suyu ve diğer sulardan olduğu için bu maliyeti en az %20 daha arttırabilir. Yani 50 değil 60 milyona kadar çıkabilir. Açma kapamayla yapılan ise 40 milyon Euro. 13.3 km’i çarptığınızda 570 milyon Euro gibi bir rakam çıkıyor. Kamuoyuyla paylaşılan bilgilere göre projenin 350-400 milyon dolara bitirileceği söyleniyor.  570 milyon Euro faizsiz çıplak para. Toplamda 17 yılda ödeyeceğim dediğiniz zaman bugün en iyi niyette bile Türkiye Cumhuriyeti %6 ile dolara faiz ödüyor. Bunları çarptığınızda 570 milyon Euro çok daha yukarılara çıkıyor. Yolcu kapasitesine, rakamlara göre maliyeti çıkarma şansımız görünmüyor. Hatta Adana örneğindeki gibi işletme giderlerini karşılamamız zor görünüyor. Mersin’e en uygun toplu taşıma sistemini bulalım ki paramız tümüyle bu soruna gitmesin.”